10 Mayıs 2008 Cumartesi

Yeşil Gözlüm - Casper_m

Yeşil Gözlüm

Günlerim karanlıkta kaybolan renklere benzemeye başlamıştı o günden beri.
Hayatımın ne zaman başladığını bilmiyorum ama, hayatımın son gününün o zaman olduğunu biliyorum.
Başlangıç olarak aslında ruhumun derinliklerinde bir fikir var.
Bir sonbahar günüydü ve hava serindi.
Bir iki saat önce, geçtiğim bu soğuk ve ürpertiçi ağaçların arasında annesini kaybetmiş bir çocuğun içinde kopan felaket gibi fırtına esiyordu.
Soğuktan kafamı kaldıramıyordum.
Vücudum buz tutmuş gibiydi.
Ağaçların arasından geçerken bilmediğim bir nedenden dolayı başımı kaldırdım.
Başımı kaldırmamla onun bahar yeşili gözleriyle cehennemin karanlıgında kaybolmuş gözlerim bir araya geldi.
Ne yapaçağımı şaşırdım az önce soğuktan donan bedenim şimdi günahlarından dolayı cehennem ateşine atılmış insanlar gibi yanıyordu.
Kız yanımdan geçerken,kalbimde onla beraber gitmek istedi.
Kızı gizlicene takip etmeye başladım.
Öyle kendimden geçmiştimki nereye gittiğimin farkında bile değildim.
Kız bir kapıdan içeri girmişti.
Kendime geldiğimde heyecanım iki kat arttı.
Ne yapacağımı şaşırmıştım.
Çünkü kız bizim mahalledeki bir eve girmişti.
Ne yapacağımı şaşırdım.
Koşarak eve gittim.
Kardeşime olan biteni anlattım ve yeri kalbime kazınmış olan evi gösterdim.
Kardeşim bana orda olan, senin dediğin şekilde oturan tek bir kızın olduğunu ve adının Merve olduğunu söyledi.
”Mervemi”ismi o anda kalbime kör hançerlerle kazındı.
Açımı çekiyordum anlıyamadım.
Kızla konuşmak istiyordum.
Ama o cesareti kendimde bulamıyordum.
Ruhum bu cesareti ararken.
Zaman hızla aktı.
Saniyelerdakikalara;dakikalarsaatlere, saatlerse günlere dönüşmüştü.
En sonunda ruhumun derinliklerindeki ateş cesarete dönüştü.
Gözümün önünden ağaçların arasındaki o gözler bir an olsun kaybolmuyordu.
Bilinçsiz bir şekilde kendimi kızın kapısının önünde buldum.
Uzun süre kapının önünde bekledim.
Bir kaç dakika sonra cesaretimi toplayıp kapının ziline bastım.
Kapı yavaşça açıldı. Kapıyı açan genç bir kızdı.
Gözlerine baktım gözleri ormanda gördüğüm o gözlere hiç benzemiyordu.
Kendimi toparladım ve Merveyi sordum?Kız birden ağlamaya başladı.
Kız ağlamaklı gözlerle Merve’nin dün akşam hastaneye kaldırıldığını ve bu sabah öldüğünü söyledi.
Birden kendimi kaybettim eve koştum.
Yüzümü yıkadım ve kafamı kaldırıp aynaya baktığımda, birden kalbim deli gibi atmaya başladığını hissettim.
Çünkü aynada kendi gözlerim yerine onun gözlerini görüyordum.
Koşarak evden çıktım.
Ormanda her zaman hayata küsüp dertlerimi ağaçlarla paylaştığım bi uçurum kenarı vardı.
Kenarına kadar yürüdüm.
Bir kaç dakka etrafı seyrettim.
Birden ağaçların arasındaki o gözler belirdi.
Onlardan başka hiçbir şey göremiyordum.
Bu sefer korkmuyordum.
Gözleri kaybetmemek için yürümeye başladım.
Birden ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim.
Gözlerim karardı.
Hiç bir şey göremiyordum.
Ayaklarımdan yukarlara doğru garip bir açı vücudumu sarmaya başladı.
Birden bir ışık belirdi.Işığa doğru elimi uzattım.
Ve kendimi tekrar o ağaçların arasında buldum.
Kafamı kaldırdım gözleri aradım.
Tam kafamı ümütsizlik içinde eğerken elime bir elin dokunduğunu hissettim.
Kafamı kaldırdığımda bir an ağlamak istedim.
Çünkü O tam karşımdaydı.
Elimi tutmuş ve sadece gözlerimin içine bakıyordu…

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Işığa doğru elimi uzattım.
Ve kendimi tekrar o ağaçların arasında buldum.
Kafamı kaldırdım gözleri aradım.
Tam kafamı ümütsizlik içinde eğerken elime bir elin dokunduğunu hissettim.

Teşekkürler abiciğim çok güzel bir yazıydı...Ellerine sağlık..