8 Haziran 2008 Pazar

Kalabalık Kentler Ürkütür Yüreğimi - Nuri CAN



uğultular doldurur beynimi yürüdükçe


tüm gözlerden incinmiş bir bakış sızar istasyonlara


kirli vagonlarda taşınan ince bir hüzün gibi ki,


hep aynı yerimi burkan





bu yüzü kirli şehirde


kimse kimseyi sevmiyor


bilmiyor avuçları kar çiçeği kokan


bir çocuğun saçlarına dokunmayı


şiirler okumayı bir alacaşafağa
kaç kez uçuruma ittiysem yüreğimi


bir çift göz gördüm deltalarda


yalvaran bir ses


kırıldı içimde yıllarca gizlediğim ayna


kalbime batıyor şimdi kırıkları



nehirler boyu kanıyorum a

ateşler boyu yanıyorum

alın götürün beni buralardan allah dayanamıyorum

nereye baksam denizi duman

neye dokunsam ah

hüznün acıyla öpüştüğü bir kıyıda kaldım

yok gidemem başka bir liman

anla al bu acıları koy bir yana




kör bir sevdanın imgeminde

bir yanı Mecnun'dur çöllerimin bir yanı Leyla

bir yanı Yusuf'tur zindanımın bir yanı Züleyha

şimdi yorgunum her akşam yollara bakıp ah çekmekten



nereye baksam güz bahçeleri

nereye gitsem üstüme devrilir gök

kime nasıl anlatırım sancılarımı, kim anlar beni

hasretin bin çeşidiyle delik deşik yüreğim

kimsem de kalmadı artık halime ağlayacak


böyle boynu bükük duruşum ondan

ondan bir yanım hep vurgun, hep yetim, hep kırgın

ömrüm vay

ömrüm vay


şiir cıvıltıları oysa gönül ormanımda

yıldız ışıltıları uzanıpda tutamıyorum

hüznün en karanlık sularında boğuldu sevinçlerim




unutulmuş bir sokak ortasında

düş denizlerine bırakıyorum soluğumu

ellerim üşüyor, yüreğim, gözlerim üşüyor

kimse bölüşmüyor sevinçlerini

uzak bir kıyıda kalıyor hayallerim

bütün iskeleler yıkılıyor

bütün iskeleler yıkılıyor

hiç bir gemi almıyor beni

bir damla gözyaşı olup akıyor yüreğim avuçlarıma

yüreğim deliboran, yüreğim delipoyraz, yüreğim kan


hasret ki, kızıl alev bir güldür

koparıp göğsümden ateşlere atıyorum

hiç kimse çekip almıyor

hiç kimse çekip almıyor kalbimi ateşler içinde

kanıyor en katı yerinde gece, yanıyor yüreğim
yüreğim alev topu

yüreğim kanrevan

yüreğim nar

yüreğim ateş

yüreğim ah!



tutunduğum dal kırık

sokulduğum kucak çiçek açmıyor

aldırmıyor çığlıklarıma sevdasına yandığım hayat

acının ve ateşin burgacında

ince bir sızı gibi geçip gidiyor ömrüm




nasıl katlanacaksa kalbim bunca ağrıya

ömrüm oy

ömrüm oy

ömrüm oy

Nuri CAN

Hiç yorum yok: