16 Haziran 2008 Pazartesi

Sözler

  • Yıkılmayan ağacın yeri belli olmaz!
  • Hıyara kıyasla turpa şükür!
  • Meyvesi çamura düşüyor diye ağaca mı lanet edilir?
  • Hekim hastasını nadiren tedavi, genellikle teselli eder.
  • Üniversiteye girip de çıkamayanlara profesör denir.
  • Okumak sanatı esasları hatırlamak, ayrıntıları unutmaktır.
  • Bence en acınacak insan, görevinde ücretten başka bir şey alamayandır.
  • Hayat denklemi: Çalışma (10) x Doğruluk (10) x Bilgi(10) x Güzellik (10) x Şans (0) = 0
  • Biz sidikle pislik arasından dünyaya geldik, öğünmemiz nedendir?
  • Hayat üstü pamuklarla örtülü bir kazık tarlasıdır.
  • Hayatta bütün setler üzerinden geçilmek için yapılmıştır, önünde durulmak için değil!
  • Dilediğin gibi yaşa, nasılsa öleceksin!
  • Yükselmek için kendi ayaklarınızı kullanınız, başkalarının sırtı ve ellerini değil!
  • İyilik belki unutulur ama ölmez. Kötülük ölür ama unutulmaz.
  • Göz medeniyetler yapar fakat medeniyetler göz yapamaz.
  • Moloz alma adam al. Adam yoksa hiç kimseyi almamak hırdavat almaktan iyidir.
  • Sevmek oturup birbirine bakmak değil, belki beraberce aynı yöne bakmaktır. Söndüremeyeceğin ateşi yakma!
  • Yaşlılık gözlerde başlar, genital organlarda biter.
  • Gülme bunlara, doktor gülmez, tebessüm eder!
  • Herkesin ter kokusu ayrıdır, parmakizi gibidir.
  • Yüksek makamlar yalçın kayalara benzer. Oralara nadiren kartallar, çoğunlukla kertenkeleler çıkar.
  • Yolun ilerisini göremiyorsanız dönemece gelmişsiniz demektir.
  • Aşk hayatta her yaşta insana musallat olan bir hastalıktır.
  • Kader size bir limon verdiyse, ondan limonata yapacaksınız!

Kaynak: İstanbul Tıp Fakültesi 1985 Yıllığı, s.474.47

Hiç yorum yok: