27 Eylül 2008 Cumartesi

Ramazan ve Yetim Hakkı

Menkıbe: Hayatini günahlarla doldurmuş adamın biri yağmurlu ve çamurlu bir günde ayağı kayıp yere düşer. Düşerken üstü kirlenmesin diye elleriyle yere tutunur ve ayağa kalkar. Bunun üzerine sağ eli çok kirlenmiştir. Ama bu bedevi ve görgüsüz insan, elini su ile yıkayacağına bir yere silmeyi tercih eder. Silecek bir yer bulamadığından ötürü o an yolda oynayan bir çocuğun kafasını okşayarak elini temizler ve oradan ayrılır. Bu hareketi çok yanlış olup, çocuğun bundan haberi bile olmamıştır.
Ve bu adam kısa bir zaman sonra günahlarına tövbe bile etme fırsatını yakalayamadan vefat eder. Gideceği yer melekler tarafından gösterileceği vakit çok korkar çünkü hayati günahlarla doludur. Cehennemi beklerken melekler ona cennet bahçelerinden bir Bahçe gösterir. Adam çok şaşırır ve bu kadar günahı olduğu halde nasıl olur da Allah kendisine cenneti nasip eder? Melekler ise durumu Allah'a bildirirler. Zaten tüm olanları, daha olmadan önce bilen Allah c.c. meleklerine şöyle nida eder:

O kuluma söyleyin, bir gün eli çamurlandığında, o elini silmek için bir çocuğun başını okşamıştı. Yaptığı yanlış bir şey de olsa o çocuk yetim idi. Kimse başını okşamamıştı. O kulum kotu niyetle de olsa o yetimin başını okşaması o yetimi o kadar çok sevindirdi ki; ben de o güzel yetim kulumun yüzü suyu hürmetine o günahkâr kulumu da affettim.

Bu anlatılanlar kutsi hadis midir, bir hikaye mıdır bilemiyorum. Herhangi bir kaynağını bulamadım ama biz buna menkıbe diyelim. Menkıbelerdeki asil amaç onların doğru olup olmadığını araştırmak değil, kıssadan hisse almaktır. Ama Allah’ın sonsuz rahmetini düşünürsek bu durum Rabbimiz için hiç de büyük bir şey değildir. Ben inanıyorum ki, bu insandan çok daha günah işlemiş kullarını bile Allah hiç ummadıkları hareketlerinden ötürü affedecektir. Yeter ki imanlı bir şekilde kendi huzuruna varsınlar.

Madem bu menkıbeyi anlattık, o zaman yetim konusundaki hadis-i şeriflerden bahsedelim:

Halkın içinde Allah'dan en uzak olan iki kimsedir: Birincisi, ümeranın meclisinde oturur da zulme ait sözlerinde onları tasdik eder. Diğeri ise çocukların muallimidir. Fakat onların hepsini ayni derecede eşit tutmaz. Ve yetimin hakki hususunda Allah'dan korkmaz.
Ravi: Hz. Ebu Umame (r.a.).

Kalbinin yumuşamasını ve hacetinin görülmesini sever misin? Yetime merhamet et, onun başını oksa ve ona yediğinden yedir. Kalbin yumuşar ve hacetine erişirsin.
Ravi: Hz. Ebud Derda (r.a.)

Namaz husususun da Allah'tan korkun. Namaz hususunda Allah'tan korkun. Namaz hususunda Allah'tan korkun. Köleleriniz hakkında da Allah'tan korkun. Su iki zaif hakkında da Allah'tan korkun; Dul kadın ve yetim çocuk.
Ravi: Hz. Enes (r.a.)

Helak edici su yedi şeyden kaçınınız: Allah'a ortak koşmaktan, sihirden, hakli durum hariç Allah’ın haram kıldığı cana kıymaktan, faiz yemekten, yetim mali yemekten, savaş günü harpten kaçmaktan ve namuslu, mu'min, habersiz hanımlara iftira etmekten.
Ravi: Hz. Ebu Hureyre (r.a.)

Yetimi kendine yakin tut. Başını elinle oksa ve onu sofrana oturt. Böyle yaparsan, kalbin yumuşar ve hacetin görülür.
Ravi: Hz. Ebu İmran (r.a.)

Dört şey dört yerde nafaka olarak kabul olunmaz: Hıyanet, hırsızlık, suiistimal ve yetim malından sağlanan kazançla Hac, Umre, Sadaka ve Cihad olmaz.
Ravi: Hz. Ibni Ömer (r.anhuma)

Dört taife Cennete giremez: İçkiye devamlı, faiz yiyen, haksız yere yetim mali yiyen ve anne babasına (ailesine) asi olan. (Tövbe ederse mesele yok.)
Ravi: Hz. Ebû Hureyre (r.a.)

Yetimin başını öne doğru, babası öleni de arkaya doğru mesh et.
Ravi: Hz. Muhammed ibni Süleyman (r.a.)

Allah'a en sevgili ev, içinde ikram gören yetim bulunan evdir.
Ravi: Hz. Ibni Omer (r.anhuma)

Cennette "Darul ferah" denilen bir eve ancak mu'minlerin yetimlerini sevindirenler girer.
Ravi: Hz. Ukbe Ibni Amir (r.a.)

Kalbinin yumuşamasını istersen yetimin başını oksa ve miskini doyur.
Ravi: Hz. Ebu Hureyre (r.a.)

İnsanları acizlik içinde bırakmaktan sakının, Sizden birisi Emir veya Amil olur da kendisine dul kadın, yetim veya fakir bir kimse isi için gelir. Ona "Sen otur, isine bakılacaktır" denir. Böylece onlar acizlik içinde terk edilirler. İhtiyaçları görülmez ve onlar için bir emir de verilmez. Onlar da dağılıp giderler. Hâlbuki zengin eşraftan biri gelince, Emir onu yanına oturtur. Sonra da "İşiniz nedir" der. Adam da "İsim söyle şöyledir" der. Bunun üzerine Emir "Bunun ihtiyacını yerine getirin ve acelede edin" der.
Ravi: Hz. Ebu Hureyre (r.a.)

Yetim (babası ölmüş olan) bir çocuğun başını şöyle arkadan öne doğru okşayınız. Eğer babası varsa (öksüzse) onden arkaya doğru şöyle okşayınız.
Ravi: Hz. Ibni Abbas (r.anhuma)

Büyük günahlar yedidir: Allah'a sirk koşmak, hak yol ile olan müstesna, Allah’ın haram kıldığı bir kimseyi öldürmek, namuslu kadına iftira etmek, cepheden kaçmak, faiz yemek, yetim mali yemek, hicretten sonra cahiliye bedeviliğine dönmek.
Ravi: Hz. Ebu Said (r.a.)

Üç kişiye kıyamet gününde Allah, nazar etmez; onları tezkiye etmez ve onlar için elim bir azab vardır: Okuturken yetimi ezen hoca, ihtiyacı yok iken dilencilik yapan kimse, yaranmak icin sultana dalkavukluk yapan adam.
Ravi: Hz. Ibni Abbas (r.anhuma)

Kim bir veya iki yetimi barındırırsa, sabır etse ve sevabını da umid etse, Ben onunla Cennette su iki parmak gibi olurum. (Sehadet parmağı ve orta parmağını hareket ettirdi.)
Ravi: Hz. Ibni Abbas (r.anhuma)

Bir kimse, akrabasından veya başkasından olan bir yetimi, yetim kendisini kurtarana kadar uhdesine alsa, o kimseye Cennet vacib olur.
Ravi: Hz. Adiyy Ibni Hakem (r.a.)

Emzirme müddeti geçtikten sonra sütkardeşlik yok. İftarsız oruç da yoktur. Akli baliğ olduktan sonra yetimlik yok, geceye kadar laf orucu da yok. Nikâhtan evvel de talak yoktur.
Ravi: Hz. Ali (r.a.)

Allah hepimizi affetsin.

Amin

Hiç yorum yok: