
nasıl ayrılırlarsa bu dünyadan
sessizce erdemli insanlar
derlerken tüm dostları dört bir yandan
gidiyor galiba, hayır daha var
***
bırakalım biz de birbirimizi
fırtınalar koparmadan hiç öyle
günah olur göstermek sevgimizi
sevgi tekkesini bilmeyenlere
***
korkucudur sarsılışı yerin
insanlar anlam vermeye çalışır
ama titreyişleri kürelerin
daha büyükse de zararsız kalır
***
sevgileri bedeni aşmayanlar
dayanamaz ayrılık acısına
çünkü ansızın ellerinden kaçar
sevmek dedikleri herşey adına
***
oysa bağlanmış ince bir sevgiyle
kendimizin bile anlamadığı
uslarımız yeter de artar diye
biz bırakırız el, göz ve dudağı
***
eksilmez hiç birleşmiş ruhlarımız
benim seni böyle koyup gitmemle
tam tersine çoğalır varlığımız
altın dövülüp incelmişcesine
***
ayrıyız çünkü, ayrıysak da eğer
bir pergelin iki bacağı gibi
sen o bacak ki görünmeden döner
açık açık döndüğünde öteki
***
ve ayrılmasa da bir an ortadan
eşi olduğunda uzaklaşacak
eğilip uzanır onun ardından
dönüşünü kalkıp karşılayarak
***
olacaksın hiç sarsılmaz desteğim
giden benim tam sen de öğle işte
yardımınla son bulacak çemberim
ve döneceğim başladığım yere.
John Done
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder